Son günlerde İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Gazze’de açlık sorunu ile ilgili yaptığı açıklamalar, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Netanyahu, yaptığı açıklamada "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" ifadelerini kullandı. Bu iddia, bölgedeki insani durumu gözlemleyen kuruluşların ve yerel tanıkların ifadeleri ile büyük bir tezat oluşturuyor. Gazze'de yaşanan insani krizin boyutları her geçen gün derinleşirken, Netanyahu'nun açıklamalarının gerçekte ne anlama geldiği tartışma konusu oldu.
Gazze Şeridi, uzun süredir devam eden siyasi çatışmalar ve ekonomik zorluklar nedeniyle derin bir insani kriz içerisindedir. Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok sivil toplum kuruluşu, Gazze'deki gıda güvencesinin tehlikede olduğunu sıkça dile getirmektedir. Bölgedeki 2,3 milyon insanın çoğu yetersiz ve dengesiz beslenme ile mücadele etmektedir. 2023 verilerine göre, Gazze'de 1,2 milyon insanın acil gıda yardımına ihtiyacı olduğu bildirilmektedir. Bu rakamlar, Netanyahu'nun "kimse açlıktan ölmüyor" şeklindeki beyanlarıyla tamamen çelişmektedir. Tanıklar ve yerel çalışanlar, bölgede yaşanan açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklı sağlık sorunlarının artış gösterdiğini vurgulamakta.
Sahada görev yapan sağlık çalışanları ve yardım kuruluşları, Netanyahu’nun iddialarını çürütmektedir. Gazze’deki hastaneler ise gelen hasta sayısındaki artıştan şikayet etmektedir. Birçok çocuk açlık ve kötü beslenme nedeniyle tedavi altına alınmakta, damak yaraları ve diğer sağlık problemleri ile karşılaşmaktadır. Gazze'deki bir yerel sağlık çalışanı, "İnsanlar burada sadece açlıktan değil, bunun sonucunda gelişen sağlık sorunlarından da ölüyor. Durum gerçekten çok kötü." diyerek, mevcut durumu gözler önüne serdi. Ayrıca, uluslararası insani yardım kuruluşları, gıda yardımlarının yetersiz kalması sebebiyle daha fazla destek çağrısında bulunmaktadır. Bu noktada Netanyahu’nun iddiaları, gerçeklerle örtüşmemektedir ve uluslararası toplumu daha fazla harekete geçmeye zorlamaktadır.
Özetle, Netanyahu'nun "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" ifadesi, gerçekte yaşananlar ile büyük bir çelişki içermektedir. Güneydoğu Anadolu'daki çatışmalar ve değişen siyasi dengeler ile birlikte Gazze’nin insani durumunun ne kadar kritik bir noktada olduğu, her geçen gün daha fazla insan tarafından dile getirilmektedir. Yalnızca medya raporları değil, aynı zamanda insan hakları örgütlerinin ve yerel halkın tanıklıkları; bu krizin çözümü için uluslararası toplumun acil önlemler alması gerektiğini ortaya koymaktadır. Netanyahu'nun açıklamaları, yalnızca bir politik söylem olarak kalırken, gerçekler Gazze’de hayat mücadelesi veren insanların çığlığı olmaya devam ediyor.